Türkiye’de gıda fiyatları OECD ülkeleri arasında zirvede olmaya devam ediyor. Gıda enflasyonu yüzde 70’ün üzerine çıkarken çiftçiler toprağını ekemiyor. Mazot, gübre, ilaç ve yem gibi tarımsal kalemlerde fiyatlar döviz kuruna bağlı olarak sürekli artarken çiftçilerin gelirleri sürekli borçlarının gerisinde kalıyor.
Birgün’den Havva Gümüşkaya’nın haberine göre, sürekli borçlanmak zorunda kalan çiftçiler tarlalarını ipotek altına almak zorunda kalıyor.
Buğdayda üretici bölgelerinde sulu alanlarda kilogram maliyeti 11 lirayı aşarken, kıraç alanlarda 10 lira 87 kuruş olarak hesaplandı. Üretici bu maliyetler karşısında, kilogram fiyatı olarak 15 liranın üzerinde bir alım fiyatı bekliyor. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın buğday için ton başına 11 lira fiyat belirlemesi ve ek olarak 2 lira prim desteği sağlayarak toplamda 13 lira olarak uygulanacağı iddia ediliyor.
Üretim maliyetlerinin karşılamayan alım fiyatları konuşulurken maliyetlerini karşılamak için tarlasına ipotek koyduran üretici adeta borç kıskancına alındı. Çiftçilerin yüzde 92,5’nin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek bulunuyor. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın verilerine göre tapusu üzerine ipotek konulan tarım arazisi sahibi sayısı Ekim 2023’te 2 milyon 230 bin 758 kişi oldu. İpoteklerin yüzde 72,9’unu bankalar tarafından konuldu. Tapusu üzerine bankalar tarafından ipotek konulan tarım arazisi sahibi 1 milyon 626 bin 289 kişi bulunuyor.
İSRAİL’İN İKİ KATI
2019 yılında 2,9 milyon olan ipotekli tarım alanı parsel sayısı 300 bin artarak 3,2 milyona ulaştı. İpotekli tarım alanı ise 42 milyon 360 bin 880 dekarı buldu. Bu büyüklük toplam karasal alanı 20 milyon 330 bin dekar olan İsrail’in iki katından daha fazla bir alanı ifade ediyor.
İpotekli alan sahibi başına düşen tarım arazisi büyüklüğü ise 18,9 dekarı buluyor.