Rus ve dünya edebiyatının en önemli kalemlerinden olan Lev Nikolayeviç Tolstoy, yazdığı romanlarda edebiyat tarihinde derin izler bırakan nadir edebiyatçılardandır. Yazarın vatandaşı olan Dostoyevski’ye olan kıyaslaması da her zaman konuşulan bir konu olmuştur.
Muhafazakar ve dini bütün insanların Tolstoy’a karşı ayrı bir sempatisi var. O da kimi kaynaklara ve rivayetlere göre Müslümanlığa geçmiş olması. Bu iddia her zaman konuşulmuşsa da elle tutulur bir bilgi mevcut değil.
Fakat şunu söyleyebiliriz; Tolstoy’un Hz. Muhammed’i ve Müslümanlığı öğrenmek gibi bir merakı vardı. Nitekim yazarın Din Nedir? kitabında dinler üzerine derin düşünceleri yer almaktadır. Ve burada Müslümanlığa da yer yer değinmektedir.
Ömrünün sonlarına doğru İslam dinine karşı bir hassasiyeti oluşan yazarın tam olarak Müslüman olduğu söylenemez. Tolstoy, yazdığı Diriliş romanından kiliseyi ve din adamlarını eleştirdiği için aforoz edildiğini de yeri gelmişken belirtelim.
İnanç ekseninde kıyaslama
Öte yandan Tolstoy ve kıyaslaması yapılırken, sadece inanç ekseninde yapılan yorumların iki yazarı karşılaştırma konusunda yetersiz kaldığını söylemek lazım. Burada önemli olan ortaya konulan eserler ve düşünsel derinliktir.
Eğer söz konusu düşüncel derinlik ve entelektüel birikim ise iki yazarın da bu konuda eksikliklerinin olmadığını ifade etmek gerekir.
Geçtiğimiz aylarda yazar ve şair Nurullah Genç ile yaptığım söyleşide (Meraklılar Ensonhaber’in YouTube kanalında izleyebilirler) iki yazarın kıyaslaması konusunda “Tolstoy mu yoksa Dostoyevski mi?” sorusuna şöyle cevap vermişti Nurullah Genç;
“islam’a sempatisi vardı”
“İkisi de iyi yazar ama Tolstoy’un düşünce derinliği daha fazla. İslam’a karşı bir sempatisi vardı.”
Dostoyevski’nin farklı yaşam biçimi
Nurullah Genç’in verdiği cevabı yayınladığımızda pek çok olumlu olumsuz eleştiri olmuştu. Bazı okurlar Tolstoy’un Dostoyevski’den aşağı kalır yanı olmadığını ve inanç üzerinde iki büyük dehayı kıyaslamanın doğru olmadığını söylemişti.
Dostoyevski Tolstoy’a göre biraz daha farklı bir yaşam edinmişti. Örneğin kumara düşkün olması, Çar’a karşı gelmesi ve idamdan son anda kurtulması ve alkol bağımlığını da ekleyebiliriz. Fakat buna rağmen çok okunan romanlar yazması, içinde bulunduğu yaşamla ölçmenin yersiz bir tartışma olduğunu belirtmek isterim.
Kısacası Tolstoy da okurların, Dostoyevski de…
sayfası için iletişim: