Yaşıyoruz ama varolabiliyor muyuz?

Tarihi Camilerin Elektronik Cihazlarla Donatılması Tartışma Yaratıyor

Bazı şehirlerde, asırlık taş duvarlarına matkapla delikler açılarak monte edilen elektronik cihazlar, sağdan sola doğru kırmızı ışıklarla namaz vakitlerini gösteriyor. Bu cihazların maliyeti hayırseverler tarafından karşılanıyor ancak bu uygulama tartışmalara neden oluyor. Beş vakit ezan okunan yerlerde, herkesin elinde telefonlar varken bu tarz operasyonlara gerek olup olmadığı sorusu akıllara geliyor. Ecdad yadigarı camilerin bu modern uygulamalarla yara alması pek çok kişiyi rahatsız ediyor.

Özellikle Orta Anadolu’nun bir şehrinde, Selçuklu döneminden kalma bir camide, sadece plastik boncuk tesbihlerin yerde durmasını engellemek amacıyla ahşap sütuna çivi çakılmasıyla sütunun çatladığına tanık olundu. Başka bir şehirde ise asırlık bir caminin duvarına dikdörtgen şeklinde bir oyuk açılarak içine kalorifer radyatörü yerleştirilmişti.

Bu tür uygulamaların insanları tarihi ve kültürel miraslarına sahip çıkmaya davet etmesi ve geçmişten dersler çıkarmaları gerektiğine vurgu yapılıyor. Kimlik ve kültürün korunması konusunda daha duyarlı olunması gerektiği belirtiliyor.

Çağımızın Yabancılaşma ve Kimlik Sorunu

Doğu Batı Arasında İslam adlı kitabında Aliya İzzetbegoviç, günümüzde şehirleşmenin insanları nasıl etkilediğine dikkat çekiyor. Şehirleşme ve modernleşme süreciyle insanların kimliklerinden uzaklaştığı ve dindarlık seviyelerinin düştüğü ifade ediliyor.

Hayatın içi boşaltıldığı ve yüzeysel bir yaşam tarzının benimsendiği vurgulanıyor. Herkesin birbirini taklit ettiği ve klişelere sıkışıldığı modern dünyada, değerlerin önemini yitirdiğine değiniliyor.

Şehrin kudurgan sesinin insanları sağır ettiği, insanların artık çoğu zaman birbirini anlamadığı belirtiliyor. Hayatın dili artık bilinmeyen bir yabancı dil haline gelmiş durumda ve insanlar duyduklarını anlamakta güçlük çekiyor.

Yeni binaların geniş pencerelerle kaplanmasının, insanları dışarıya bakar gibi yapma çabası olarak yorumlanmasıyla, günümüzdeki kimlik ve yabancılaşma sorunlarına dikkat çekiliyor.

Related Posts

Memura giyim vergisi geliyor

GİB ve defterdarlıklar, çek ya da kartla giyim yardımı ödenen memurların listesini çalıştıkları kurumlardan istedi. Bu memurlara geriye dönük 5 yıllık vergi çıkarılması bekleniyor.

Ticaret Bakan Yardımcısı Gürcan Tataristan’da

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan başkanlığındaki heyet, Tataristan’a gerçekleştirdiği ziyarette, Tataristan Başbakan Yardımcısı ve Sanayi-Ticaret Bakanı Oleg Korobçenko ile bir araya geldi. Görüşmede Türkiye ile Tataristan arasındaki mevcut …

Buğdayda ilk hasat yapıldı; kilosu 17 liradan satıldı

Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılandığı 3 milyon dönümlük verimli araziye sahip Mardin’de, sezonun ilk buğday hasadı Kızıltepe Ovası’nda gerçekleştirildi. Hasattan elde edilen buğday, kamyonlara yüklenip …

Samsung’tan dev yatırım: 1,5 milyar Euro’ya satın alacak

Güney Kore merkezli dev teknoloji şirketi Samsung, lman havalandırma şirketi FlaktGroup’u 1,5 milyar Euro’ya satın almak için anlaştı.

Yalova’da kanalizasyon suyu denize aktı, YASKİ’ye 4 milyon lira ceza yazıldı

Yalova Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, Dereağzı Balıkçı Barınağı’nda pompa arızası nedeniyle kanalizasyon suyunun arıtılmadan denize döküldüğünü tespit edip, Yalova Atıksu ve Kanalizasyon Alt Yapı Tesisleri İşletme Birliği’ne (YASKİ) 4 milyon lira ceza uyguladı.

Asgari ücret dolar karşısında pul oldu: 5 ayda 2 bin lira eridi

2025 yılı asgari ücreti ilk açıklandığında 628 dolara denk gelirken, Türk Lirası’ndaki değer kaybının etkisiyle 570 dolara kadar geriledi. TL cinsinden kayıp 2 bin lirayı aşarken, alım gücü üzerindeki baskı artıyor.