Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) perşembe günü Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarını açıkladı. Açıklanan istatistiklere göre, 3 milyon 527 bin adaydan 531 bin 805 kişi sınava girmezken, depremin etkilediği 11 ilde ise yaklaşık 900 bin öğrenci sınava başvuru yaptı. Bölgede evlerini, yakınlarını kaybeden, yaşadıkları şehirden taşınmak zorunda kalan ve bu süreçte çadırda yaşamak zorunda kalan pek çok öğrenci, sınava daha zor koşullarda hazırlandı.
Birgün gazetesinden Berkay Sağol’un haberine göre, eşit şartlar altında bir sınav süreci yaşanmadığını dile getiren Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, “Burada öğrenciler depremin travmasını atlatamadan merkezi sınavla karşı karşıya kaldı. Annesini, babasını, hem annesini hem babasını veya birinci dereceden başka yakınlarını kaybeden öğrencilerin bu süreçte bir sınavla karşı karşıya kalmaları doğru değil. Eşit şartlarda sınava hazırlanıp, eşit şartlarda sınava girmediler. Çadırda, sıcakta, rüzgârda ve tozlu ortamlarda sınava hazırlanmak zorunda kaldılar. Var olan eşitsizlikler depremle beraber hat safhaya çıktı” dedi.
Şans eseri hayatta kalan çocukların sınav stresiyle karşı karşıya kalmalarını doğru bulmadığını belirten Tıraş, “Birçok öğrenci psikolojisini toparlayamadı ve sınava girmek istemedi. Sınava giren bazı öğrenciler ise yarım bırakarak çıktılar. Burada aylardır sorunlar devam ediyor. Hatay genelinde okullar bile doğru düzgün açılmadı. Örneğin Samandağ’da yalnızca bir tane ortaöğretim kurumu eğitim verdi. Kamu kurumlarının binaları hasarlı veya yıkılmış olduğu için okulların binaları kullanılıyor. Eğitim kurumları doğru düzgün açılmazken bu çocukların merkezi sınav taramasına tabi tutulmalarını çok yanlış görüyoruz. Oldukça eşitsiz bir yarıştı. Öğrencilerimize sınavsız geçiş hakkı tanınmalıydı” ifadelerini kullandı.
“Kitaba bile erişemedik”
Çocuğunun mecburen Ankara’da üniversite sınavına girdiğini söyleyen Rime Çiçekli ise şunları söyledi:
“Benim çocuğum ilk 6 ay boyunca dershaneye gitti ve bir düzeni vardı. Girdiği deneme sınavlarında başarılı puanlar alıyordu. İyi bir ivme yakalamışken deprem oldu ve ilk 40 gün boyunca defter, kitaba ulaşamadı bile. 18 yıl boyunca yaşadığı ev bir gecede yıkıldı, bütün hayatı değişti ve psikolojik olarak çok etkilendi. 40 günden sonra çadırda ne kadar mümkün olursa o kadar hazırlanmaya çalıştı. Biz 5 kişilik bir aileyiz bu da oğlumu çadırda hazırlanmaya çalışırken çok zorladı. Odaklanmak istese bile öyle ortam oluşmadı. Benim çocuğum diğer birçok kentteki öğrenciyle eşit şartlarda sınava giremedi. Koşullar hiçbir şekilde eşit değildi. Büyük bir felaket yaşandı. Hayatını sürdürmeye mi çalışacaksın yoksa hayatını etkileyecek olan sınava mı hazırlanmaya çalışacaksın? Tüm bu baskıyla çocuklarımız çok zorlu bir dönem geçirdi. Çocuklarımıza sınavsız geçiş hakkı tanınabilirdi. Çünkü burada her yer yıkık, enkaz ve bu çocukların bir yıl daha burada sınava hazırlanması hem mümkün değil hem etik değil.”
